lundi 22 août 2011

The Darwinist dictatorship is collapsing!


Darwinian ideology is the only one to enjoy global state protection. It has been protected by special laws for 150 years, and is still protected today. One can criticise even the most dangerous ideologies, such as fascism and communism, but criticism of Darwinism is absolutely squashed.
This has been the case for the 150 years of the history of evolutionary theory:
Darwinists’ despotic methods have to date been used to silence people who have seen the truth. Professors in many parts of the world who have attracted attention by issuing anti-Darwinist statements have been hurriedly removed from their posts. Biology teachers sceptical of evolution have been forced to teach it through hints to the effect that “Keep your anti-evolution views to yourself, or we will wreck your career!” Professors sceptical of evolution have been obliged to support it. The scientific findings opposed to evolution have been swept under the carpet. No anti-Darwinist activity has been allowed in any official institutions or bodies anywhere in the world. Dictatorial methods have been used to hide the fact that science refutes evolution.

Michael Reiss
The most recent example of this policy of intimidation has come from Britain. Michael Reiss, director of education of the Royal Society, Great Britain’s most prestigious scientific institution, recently found himself the target of an intense reaction from Darwinist circles for rightfully suggesting that Creation be taught alongside evolution in schools. Darwinists were baffled by the way that such a pro-Creation suggestion could come from this scientific institution, known for its pro-evolutionary activities. Fanatical Darwinists such as the atheist evolutionist and zoologist Richard Dawkins were not slow to launch verbal assaults. Darwinist scientists affiliated to the Royal Society issued statements that Reiss’s suggestion has been “misunderstood” or that the professor “did not actually mean to say that...” in order to demonstrate their “embarrassment” to the Darwinists making these protests. This pro-Creation suggestion, opposing Darwinism which is protected by law, from one of the strongholds of Darwinism, threw all Darwinists into a panic.

Darwinizm fitnesinin dünyaya getirdiği zarar, artık Darwinist yayınlar tarafından da itiraf ediliyor -2


Sayın Adnan Oktar’ın ilk olarak 2004 yılında yayınlamış olduğu “Sosyal Silah Darwinizm” isimli  kitabında anlattığı, sonrasında ise yeni gelişen olaylarla birlikte çeşitli makalelerinde dile getirdiği konu, dünyaca ünlü Darwinist yayınlarda yıllar sonra yer aldı. Bu konu, Darwinist fitnenin beraberinde getirdiği okul katliamları idi. Oldukça fazla sayıdaki söz konusu okul katliamlarının ortak özelliği ise, katliamların genç öğrenciler tarafından “evrim adına” ve “doğal seleksiyon” adına yapılmış olmasıydı.
Timesonline internet sitesi, öğrencilerin okullarda gerçekleştirdikleri katliamların Darwinizm ile bağlantısını 8 Kasım 2009 tarihindeki web sayfasında açıklarken, Türkiye’de de Habertürk gazetesi söz konusu haberi, “Lise Katliamlarında Fatura Darwin’e” başlığı altında 9 Kasım 2009 tarihinde verdi. Oysa söz konusu katliamlar, ilk kayıtlara geçeni günümüzden 10 yıl önce olmak üzere, çeşitli aralıklarla yıllardır gerçekleşen katliamlardı. Üstelik bu katliamların tamamında, etrafa ateş açan gençler Darwinizm’in gereğini yaptıklarını açıkça belirtiyorlardı. Her biri, Darwinist ideolojinin bir gereği olarak güçsüzlerin mutlaka elenmesi ve yok edilmesi gerektiğine inanıyordu. Bir hayvandan ibaret olarak gördükleri arkadaşlarını ve öğretmenlerini işte bu anlayıştan dolayı katletmek onlara güç gelmemişti. Tam tersine, bu insanların yok edilmesi ile topluma ve geleceğe katkıda bulundukları gibi sapkın düşünceye sahiplerdi. Darwinizm, işte böylesine sapkın bir inanç şeklidir.

Darwinizm fitnesinin dünyaya getirdiği zarar, artık Darwinist yayınlar tarafından da itiraf ediliyor -1-


Sayın Adnan Oktar’ın ilk olarak 2004 yılında yayınlamış olduğu Sosyal Silah Darwinizm isimli kitabında anlatmış olduğu, sonrasında ise yeni gelişen olaylarla birlikte çeşitli makalelerinde dile getirdiği konu, dünyaca ünlü Darwinist yayınlarda yıllar sonra yer aldı. Bu konu, Darwinist fitnenin beraberinde getirdiği okul katliamları idi. Oldukça fazla sayıdaki söz konusu okul katliamlarının ortak özelliği ise, katliamların genç öğrenciler tarafından “evrim adına” ve “doğal seleksiyon” adına yapılmış olmasıydı.

20 нче гасырдагы нәтиҗәсез эзләнүләр


20 нче гасырда тормышның ничек килеп чыгышын беренче буларак мәшһүр эволюционист, рус биологы Александр Опарин җентекләде. Опарин, 1930 нчы елларда уртага аткан берничә тезислары аркылы, җанлы күзәнәкнең очраклы рәвештә килеп чыга алуын исбат итәргә        тырышты. Ләкин, бу эзләнүләр уңышсызлык белән соңланачак һәм Опарин шуны белдерергә мәҗбүр калачак:
“Кызганычка каршы, күзәнәкнең килеп чыгышы – Әверелү теориясен бөтенләй үз эченә алучы иң караңгы ноктадан гыйбәрәт.”(Alexander I. Oparin, “Origi of Life”, (1936) New York, Dover Publications, 1953(Reprint), 196 нчы бит).
Опарин эзләреннән баручы эволюционистлар, тереклекнең килеп чыгышын чишелешкә китерәчәк эксперементлар эшләргә тырыштылар. Бу эксперементларның иң мәшһүре Америкалы химик Стэнли Миллер тарафыннан 1953 нче елда үткәрелде.
Миллер беренчел дөнья атмосферасында булганлыгын белдергән газларны бер эксперементаль җиһазында берләштереп һәм бу кушылмага энергия өстәп, протеиннарның төзелешендә кулланылган берничә органик молекуланы (аминооксидны) синтезлады. Ул елларда эволюция өчен әһәмиятле бер ачыш кебек танытылган бу эксперементның яраксыз булуы һәм эксперементта кулланылган атмосфераның шул вакыттагы чын дөнья шартларыннан бик тә аермалы булганлыгы киләчәк елларда уртага чыгачак иде. (“New Evidence on Evolution of Early Atmosphere and Life”, Bulletin of the American teorological Society, 63 нче җилд, ноябрь 1982, 1328-1330 нчы битләр).
Озын итеп дәвам иткән бер тавышсызлыктан соң, Миллер үзе дә кулланылган атмосфераның чын булмаганын белдерде. (Stanley Miller, “Molecular Evolution of Life: Current Status of the Prebiotic Synthesis of Small Molecules, 1986”, 7 нче бит).
Тереклекнең килеп чыгышын ачыклау өчен 20 нче гасыр буенча күрсәтелгән бөтен эволюцион тырышлыклар гел уңышсызлык белән нәтиҗәләнде. Сан Диегоның Скрайс институтының мәшһүр геохимигы Джефрей Бэйда, эволюцион “Earth” журналында, 1998 нче елда чыккан бер мәкаләсендә бу хакыйкатьне шулай кабул итә:
“Бүген, 20 нче гасырны артта калдырганыбыз вакыт, һаман 20 нче гасырга кергәнебездә ия булганыбыз иң бөек чишелә алмаган проблема белән кара-каршыбыз: тормыш җир йөзендә ничек башланды?”(Jeffrey Bada, Earth, февраль 1998, 40 нчы бит).

''Neandertaller insanın maymunsu atasıdır'' iddiası bir sahtekarlıktır




Fosil bulguları Neandertal insanının bize göre hiçbir "ilkel" yönü bulunmayan bir insan ırkı olduğunu göstermesine rağmen, Neandertal insanları hala evrimciler tarafından maymun adam olarak resmediliyorlar. Bu, Darwinizm'in bilimsel bulgulara değil, önyargı ve propagandaya dayandığının göstergelerinden yalnızca bir tanesidir.

NEANDERTAL: BİR İNSAN IRKI

Üstte, İsrail'de bulunan Homo sapiens neanderthalensis, Amud 1 kafatası yer alıyor. Fosilin sahibinin 1.80 m. boyunda olduğu tahmin edilmektedir. Beyin hacmi ise bugüne kadar rastlanılanların en büyüğüdür: 1.740 cc
Darwinistler Australopithecuslar için kullandıkları aynı yöntemi, bir insan soyu olan Neandertaller için de kullanmışlardır.
Neandertal Adamı 1856 yılında Almanya'nın Düsseldorf kenti yakınlarındaki Neander vadisinde bulunan fosillerle bilim literatürüne girdi. Kafatası ve bedenindeki kemiklerde bulunan kıvrımlar, fosillerin evrimciler tarafından sözde ilkel bir insan türü olarak değerlendirilmesine yol açtı.
1908 yılında bu kez Fransa'nın La Chapelle-aux-Saints bölgesinde Neandertal adamına ait olduğu belirtilen, neredeyse eksiksiz bir iskelet bulundu. Kemikler dönemin ünlü paleontolog ve jeoloğu Marcellin Boule tarafından birleştirildi.
Bu birleştirme sonucunda ortaya çıkan Neandertal adamı eğik bir duruşa, öne çıkık bir kafaya sahipti. Ayrıca bacakları da eklem yerlerinde kilitli kalıyor, tam düz bir duruş sağlayamıyordu.
Bu görünüm sayesinde, Neandertal adamı insanların zihinlerinde ilkel bir canlı olarak yerleşti. Neandertaller, sahte çizimlerde de ilkel maymun adamlar olarak gösterildiler.
Neandertal hakkındaki bu yanlış kanı 100 yıl kadar sürdü. Fakat 1950'li yıllarda La Chapelle iskeleti üzerinde yapılan analizler, iskeletin sahibi olan Neandertal adamında bir tür eklem enfeksiyonu bulunduğunu saptadı. Gerçekte sağlıklı bireyler normal bir insan gibi dik yürüyebiliyordu.

L'assertion que les Néanderthals sont les ancêtres-singes de l'homme est une imposture


Les darwinistes ont utilisé la même méthode qu’ils ont utilisée avec l’Australopithèque pour les Néanderthals qui sont une race humaine éteinte. 
L’homme de Néanderthal est entré dans la littérature avec la découverte en 1856, des fossiles dans la vallée de Neander, près de la ville allemande de Düsseldorf. Les courbures dans son crâne et ses os ont conduit les évolutionnistes à le considérer comme une soi-disante espèce d’homme primitif. 
En 1908, on a trouvé un squelette presque complet dans la région de La Chapelle-aux-Saints en France,qu’on supposait appartenir à un homme de Néanderthal. Les os furent rassemblés par le célèbre paléontologiste et géologue de l’époque Marcellin Boule. 

The claim that 'Neanderthals are the ape-like ancestors of man' is fraudulent

Darwinists employed the same technique they used with Australopithecus for the Neanderthals, an extinct human race.

Neanderthal Man entered the scientific literature with the discovery in 1856 of fossils in the Neander Valley near the German city of Düsseldorf. The curvatures in its skull and bones led it being regarded by evolutionists as a supposed primitive human species.

La propagande ''Darwin lésé'' est une farce


Une nouvelle propagande est récemment apparue à l’ordre du jour dans la presse internationale pro-darwiniste et turque. Il a été avancé avec persistance que les rapports sur Darwin sont censurés et que la "science est donc sous pression". Avec des titres comme "Darwin a été envoyé au pilon", la dictature darwiniste essaie de donner au monde l’impression que le darwinisme est "lésé".  

Mais CECI EST UNE MAUVAISE FARCE JOUEE PAR LA DICTATURE DARWINISTE.

DIE KONFERENZEN MIT DEM THEMA ''DER NIEDERGANG DER EVOLUTIONSTHEORIE UND DIE WAHRHEIT DER SCHÖPFUNG'' IN DEUTSCHLAND (APRIL - MAI 2010)


Die Konferenzen mit dem Thema "Der Niedergang der Evolutionstheorie und die Wahrheit der Schöpfung", die von der Wissenschaftlichen Forschungsstiftung  seit Jahren weltweit geführt werden, wurden in den letzten Monaten in vielen Städten Deutschlands präsentiert. In diesem Zusammenhang wurden bis jetzt in mehreren Berliner und Hamburger Moscheen und in Islamichen Schulen Seminare gehalten. Das Ziel dieser Seminare ist es zu zeigen, dass die Wissenschaft die Evolutionstheorie niederschlägt und zu beweisen, dass Allah der alleinige Schöpfer des Universums ist.
Die bis zu diesem Zeitpunkt in Berlin und Hamburg verwirklichten Konferenzen werden zukünftig auch in den Städten München, Köln, Frankfurt, Darmstadt, Freiburg, Nürnberg und Stuttgart stattfinden.
Die Konferenzen in Berlin / April, 2010
In den Berliner Moscheen wurden in vielen Konferenzen die Ungültigkeit der Evolutionstheorie im Hinsicht auf die Beweise der wissenschaftlich erforschten Fossilien und Molekularbiologie geprüft. Dabei wurde festgestellt, wie die Darwinisten mit ihrer unrealistischen und gefälschten Theorie die Menschheit manipulierten, um diese Theorie akzeptieren zu lassen. Andererseits wurden in den Konferenzen betont, dass die moderne Wissenschaft die Schöpfung Allahs durch die Fächer wie Paläontologie, Biochemie, Anatomie nochmals bestätigt.
Die Berliner Konferenzen werden im Juni in Berliner Moscheen, Islamischen Schulen und in verschiedenen Konferenzsälen weitergeführt.

PKK'ya Çözüm Darwinizm'i Yıkmaktır


Kuran-ı Kerim: "İnkar edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur." (Enfal Suresi, 73)

En büyük silah fikirdir.

PKK; Marksist, Leninist, Stalinist, komünist bir örgütlenmedir.

Komünizmin temeli materyalizmdir. Materyalizmin temeli Darwinizm'dir.

Darwinizm'in olmadığı yerde materyalizm olmaz. Materyalizmin olmadığı yerde komünizm olmaz. Komünizmin olmadığı yerde de PKK olmaz.

TODO ESTÁ HECHO A PROPÓSITO PARA QUE EL HUMANO PIERDA SU PROPIA FE

Corán: "Los no creyentes son padres los unos de los otros. Si no lo hacen (si no se ayudan mutuamente ninguno obtendrá ayuda) y un gran daño en la tierra, una tentación (la corrupción) ocurre". (Surat al-Anfal, 73)

-La mayor arma es la idea.

Darwinists now raise their hopes by importing pagan priests from America


 
  American import Douglas Futuyma

 
  American import Andrew Berry
Being defeated in Turkey, Darwinists now bring in American imported Darwinist pagan priests. They preach the Darwinist superstitions unilaterally in closed halls giving no room to the opposing accounts. Making these pagan priests tell ancient Egyptian legends, they try to give the impression that “they are not idle, but doing something.”
 
However, they cannot hinder Darwinism’s dreadful defeat because:
 
-          More than 100 million fossils of 250 thousand different species have been excavated. NOT EVEN ONE of them IS A TRANSITIONAL FORM.
-          All of the 100 million excavated fossils belong to intact, perfect, flawless living forms. Most of them are LIVING FOSSILS of living things that are living today. All of these 100 million fossils PROVE THE FACT OF CREATION.

21 нче октябрь 2010.Миландагы әверем тагълиматының җимерелүенә багышланган күрешү.


2010 нчы елның 21 нче октябрендә Милан шәһәренең “Palazzo Delle Stelline” отелендә күрешү узды. Бу күрешү эверем тагълиматының җимерелүенә багышланды.
Хөрмәтле Аднан Октарның конференциясе Италия матбугатендә бик нык кызыксыну тудырды. Хөрмәтле Аднан Октар күрешүгә килүчеләргә Ч.Дарвинның эверем тагълиматы дөрес түгеллеген җиткерде һәм бу фикернең кешелеккә китергән зыяннары турында сөйләде.
Шулай ук хәзерге фәнни ачышларның әверем фәлсәфәсен кире кагуын һәм кайбер көчләрнең башка кешеләрне Аллаһтан һәм иманнан ераклаштыру өчен әверем тагълиматын куллануларын әйтеп китте.

Darwinists are in mourning in France



As may be recalled, the year 2007 has been a turning point for France which is insistently protected by the Darwinist dictatorship. This situation had been due to a bombardment – as Darwinists say – that took place in France. The Atlas of Creation made the impact of a bomb in a flash in the French educational institutions. The French Darwinists were shocked by this magnificent work that exposes hundreds of fossils which demolished Darwinism from its base. France, that was made the stronghold of Darwinism for years by the most senior Darwinists and that was systematically deluded by the Darwinist dictatorship, all of a sudden was made to face the scientific truth by means of the Atlas of Creation

Darwinist publications are now admitting the harm done to the world by Darwinist corruption


A subject that Adnan Oktar discussed in his book The Social Weapon: Darwinism, first published in 2004, and later in a number of articles in the wake of a number of subsequent developments, has now, years later, appeared in world famous Darwinist publications. The subject is the school massacres that Darwinist corruption has brought with it. The common feature of the large number of school massacres concerned is that they were perpetrated by young students “in the name of evolution” and in the name of “natural selection.” 

Les darwinistes placent leur espoir sur des prêtres païens qu'ils importent d'Amérique


 
Douglas Futuyma, importé d'Amérique

 
 Andrew Berry, importé d'Amérique
Depuis que les darwinistes ont été vaincus en Turquie, ils importent des prêtres païens d’Amérique. Ils prêchent les superstitutions darwinistes unilatéralement dans les salles fermées sans permettre les explications opposées. En faisant raconter les anciens mythes égyptiens à ces prêtres païens, ils essayent de donner l’impression qu’”ils ne sont pas inoccupés, mais qu’ils font quelque chose”.

Cependant, ils ne peuvent pas empêcher l’épouvantable défaite du darwinisme parce que :

- Plus de 250 millions de fossiles appartenant à 250.000 espèces différentes ont été excavés. Pas un seul d’entre eux n’est une forme de transition. 
- Tous les 250 millions de fossiles appartiennent à des formes de vie complètes, parfaites, sans défauts et irréprochables. La plupart d’eux sont les fossiles vivants d’êtres vivants qui vivent encore aujourd’hui. Enfin ces 250 millions de fossiles prouvent la vérité de la création.

Darwin efsanesinin sonu


Tarihi eski Yunan'a kadar uzanan bir efsane olan evrim fikri, 19. yüzyılda kapsamlı bir teori olarak ortaya atıldı. Teoriyi bilim dünyasının gündemine sokan en önemli gelişme, Charles Darwin'in 1859 yılında yayınlanan Türlerin Kökeni adlı kitabıydı. Darwin bu kitapta dünya üzerindeki farklı canlı türlerinin Allah tarafından ayrı ayrı yaratıldıkları gerçeğini reddediyordu. Darwin'e göre, tüm türler ortak bir atadan geliyorlardı ve zaman içinde küçük değişimlerle farklılaşmışlardı.

Allah inancı bilim adamlarına büyük bir şevk ve heyecan kazandırır

Kuran bilimi teşvik eder

Evreni ve içindeki varlıkları incelemenin ve Allah'ın yaratma sanatını keşfederek insanlığa açıklamanın yolu "bilim"dir. Kuran, bilimi Allah'ın yaratışındaki detaylara ulaşmada bir yol olarak görür ve bilimi teşvik eder.

Kuran'da bildirilen gerçeklere göre yönlendirilen bilimsel araştırmalar çok hızlı ve kesin sonuçlar getirir. Çünkü Kuran, evrenin ve canlılığın nasıl var oldukları sorusuna en doğru ve en kesin cevabı veren tek kaynaktır. Doğru bir noktadan başlanarak yapılan araştırmalar, evrenin ve canlılığın varoluşuna ait sırları en kısa sürede, en az emek ve enerji harcayarak açığa çıkaracaktır. Doğru kaynak alınmayan bilimin kesin sonuçlara ulaşması çok zaman alır ve hatta çoğu zaman sonuç alınması dahi mümkün olmaz.

DIE RELIGION UNTERSTÜTZT DIE WISSENSCHAFT


Allah fordert die Menschheit auf, die Himmel, die Erde, Berge, Sterne, Pflanzen, Samen, Tiere, den Wechsel von Tag und Nacht, die Schöpfung des Menschen, den Regen und manche anderen erschaffenen Dinge zu untersuchen und darüber nachzusinnen. Der Mensch wird, indem er diese untersucht, die Vollendung von Allahs Schöpfung anerkennen und schließlich seinen Schöpfer erkennen, der das gesamte Universum und alles darin Enthaltene aus dem Nichts erschaffen hat.

Le origini islamiche della scienza moderna


Quattordici secoli fa Dio mandò sulla terra il Corano come guida per tutta l'umanità.
A quel tempo, la società araba era in uno stato di totale degenerazione, di caos ed ignoranza. Erano popolazioni barbare che adoravano idoli da esse stesse creati, credevano che per essere virtuosi si dovesse essere dediti alla guerra e allo spargimento di sangue, ed erano capaci perfino di uccidere i propri figli. Erano poco interessati nelle materie intellettuali, tanto meno in una lettura scientifica del mondo naturale.

GODSDIENST EN WETENSCHAP ZIJN MET ELKAAR VERWEVEN. GODSDIENST VERORDENT TOT WETENSCHAP. WETENSCHAP IS DE GODSDIENST DIENSTIG


Uit het interview met Dhr. Adnan Oktar op 25 februari 2011 op Kocaeli Tv
ADNAN OKTAR: “Salam Aleykum.” Salam alaykum we rahmetullah we berekatuhu. “Meneer Mohammed Adnan met het heldere gezicht en de mooie woorden. Vandaag zei mijn leerkracht dat "godsdienst en wetenschap twee aparte zaken zijn." Daarop zei ik; "De islam daarentegen is compatibel met wetenschap". "Neen," zei hij, "Bekijk het zo; de godsdienst staat stil, maar de wetenschap vordert steeds. Moest iemand nu tevoorschijn komen met de bewering ‘ik heb leven zonder zuurstof gevonden’ en die bewering zou ondersteunen met verzen van de Heilige Koran, en moest iemand anders de dag erna zijn bewering ontkrachten, dan zou men de zaak bekijken alsof de Koran fout was."

Bilimin gösterdiği gerçekler, Allah'ın yüce kudretine işaret eder


Big Bang’i de tüm canlılığı ve tüm evreni de yaratanın Allah olduğu gerçeği, (Haşa) açıklamasız kalmaktan veya daha öncesine cevap bulamamaktan kaynaklanmaz. O zaman bütün canlılığı ve evrenin başıboş olduğu, sadece öncesine bir açıklama yapmak gerektiği gibi bir sonuç çıkar ki, böyle bir başıboşluk yeryüzünde yoktur (Allah’ı tenzih ederiz).

Bilim; anti-Darwinist, anti-ateisttir



BİLİM DARWİNİZM'İN DÜŞMANIDIR. BİLİM, ATEİZMİN KARŞISINDADIR. BİLİM ANTİ-KOMÜNİSTTİR, ANTİ-MARKSİSTİR. BİLİM; MARKSİST, ATEİST VE DARWİNİST DÜŞÜNCEYİ PARAMPARÇA EDEN BİR YAPIDIR. Bilim ile Darwinist aldatmaca yıkılmıştır. Bilim ile Darwinist propaganda en büyük darbesini almıştır. Bilim, kitlelere yıllarca telkin edilen evrim sahtekarlığını bozguna uğratmıştır. Bilim, ateist felsefenin temellerini yıkmıştır. Bilim, nereye gitse, nerede gündeme gelse, nerede kendini gösterse Darwinizm'i parçalar, yok eder. Dolayısıyla BİLİM, ANTİ-PAGANDIR. Bilim; putperest düşünceleri, batıl dinleri, sahte ideolojileri ortadan kaldırır. İşte bu nedenle BİLİM, DARWİNİSTLERİN EN BÜYÜK ACILARINDAN BİRİDİR.
Darwinizm'i bilim gibi göstermek, tüm dünya üzerinde oynanan çirkin bir oyunun bir parçasıdır. Allah inancını yeryüzünden kaldırabilmek için (Allah'ı tenzih ederiz) yeni bir dine ihtiyaç duyan deccali sistem, yıllar önce en etkili hipnoz yöntemini tespit etmiş ve hemen bilime sarılmıştır. Bilimi kullanarak insanları aldatabileceğini, tüm dünyaya ulaşabileceğini ve en kilit yerleri eline geçirebileceğini, bilim adı altında tüm sahtekarlıkları rahatça gerçekleştirebileceğini fark etmiştir.Deccal sisteminin dünya çapında gerçekleştirdiği kitle hipnozu bilim adı altında yaygınlaştırılmıştır. 
Dost bildikleri bilim Darwinistleri yıkıp darmadağın etmiştir