ATATÜRK’ÜN İSLAM’I ÖVEN SÖZLERİ
- "Ey Millet! Allah birdir. Şanı büyüktür. Allah'ın selameti, atıfeti ve
hayrı üzerinize olsun. Koyduğu esas kanunlar, Kur'ân-ı Azimüşşan`daki
ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhunu vermiş olan dinimiz son dindir. Ekmel
dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, hakikate uymamış olsaydı, bununla
diğer ilahi ve tabii kanunlar arasında aykırılıklar olması gerekirdi.
Bütün ilahi kanunları yapan Cenab-ı Hak`tır." (Atatürk`ün S ve D. c. 2,
s. 93)
-
"Kuran 'Kitab-ı Ekmel'dir. (En mükemmel kitap) "
-
"Kuran'ın tercüme ettirilmesini emrettim. Bu da ilk defa olarak
Türkçeye tercüme ediliyor. Hz. Muhammed'in hayatına ait bir kitabın
tercüme edilmesi için de emir verdim." "Camilerin mukaddes mimberleri
halkın ruhi, ahlaki gıdalarına en yüksek, en verimli kaynaklardır.
Minberlerden halkın anlayabileceği dille ruh ve beyne hitap edilmekle
Müslümanların vücudu canlanır, beyni temizlenir, imanı kuvvetlenir,
kalbi cesaret bulur."
-
"Milletimiz din gibi kuvvetli bir fazilete sahiptir. Bu fazileti
hiçbir kuvvet, milletimizin kalp ve vicdanından çekip alamamıştır ve
alamaz."
-
"Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur."
-
"Türk Ulusu daha dindar olmalıdır. Yani tüm sadeliği ile dindar
olmalıdır. Dinime, bizzat gerçeğe nasıl inanıyorsam buna da öyle
inanıyorum..." (Atatürkün Söylev ve Demeçleri, cilt 3, s. 69-70,
29.10.1923, Fransız yazar Maurice Pernotya verdiği demeç)
-
Mustafa Kemal’in Cumhurbaşkanı seçildikten sonra TBMM’ye teşekkür konuşmasını şu şekilde bitiriyor:
"Ancak böylelikle ve ALLAH’IN YARDIMIYLA, bana verdiğiniz ve vereceğiniz görevleri iyi bir biçimde yapabileceğimi umarım. "
-
"Bence, dinsizim diyen mutlaka dindardır. İnsanın dinsiz olmasının imkânı yoktur… Dinsiz kimse olmaz…"
02. 02. 1923, İzmir, Türkiye’nin Geleceği Üzerine Konuşma)
-
“MİLLETİMİZ, DİN VE DİL GİBİ KUVVETLİ İKİ FAZİLETE SAHİPTİR. Bu
faziletleri hiç bir kuvvet milletimizin kalp ve vicdanından çekip
alamamıştır ve alamaz.” (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, cilt 2, sf.66)
-
"DİNSİZ MİLLETLERİN DEVAMINA İMKAN YOKTUR. HER FERT DİN VE DİYANETİNİ,
İMANINI ÖĞRENMEK İÇİN BİR YERE MUHTAÇTIR. Orası mekteptir. Fakat nasıl
ki her hususta yüksek mektep ve ihtisas sahipleri yetiştirmek lazımsa,
dinimizin hakikatini tetkik, tetebbu (derinlemesine araştırma) ilmi ve
fenni kudretine sahip olacak güzide ve hakiki ulema yetiştirecek yüksek
müesseselere sahip olmalıyız. "
-
"ALLAH, DÜNYA ÜZERİNDE YARATTIĞI BU KADAR NİMETLERİ, BU KADAR
GÜZELLİKLERİ İNSANLAR YARARLANSIN VARLIK VE BOLLUK İÇİNDE OLSUN DİYE
YARATMIŞTIR."
-
" Bizim dinimiz hiç bir vakit kadınların, erkeklerden geri kalmasını
talep etmemiştir. ALLAH’IN EMRETTİĞİ ŞEY, MÜSLÜMAN ERKEKLE, MÜSLÜMAN
KADININ BERABERCE DİN ÖĞRENEREK EĞİTİLMESİDİR. KADIN VE ERKEK BU İLİM VE
EĞİTİMİ ARAMAK VE NEREDE BULURSA ORAYA GİTMEK VE ONUNLA MÜCEHHEZ
(DONATILMIŞ) OLMAK ZORUNDADIR. "
-
Atatürk Hafız Yaşar’ın ilmini kıraatini sever ve çok beğenirdi. Bazı
zamanlar ‘Hafızı çağırın’ derdi. Salonda Hafız Yaşar’ın makamı
ileokuduğu Kuran-ı Kerim surelerini huşu ile dinlerken gözlerinden yaş
aktığına şahit olunmuştur. Atatürk bazı kereler çalışırken okuduğu
tefsirlerin çok tesirinde kalırdı ve de ‘HEY BÜYÜK ALLAH’IM.. KURAN’A
İNANMAYAN KAFİRDİR, BİZE NASIL YOL GÖSTERİYOR? BUNLARI TÜM DÜNYAYA
OKUTMALIYIZ’ DİYE SÖYLERDİ. SONRA O AN YANINDAKİLERE ‘OKURKEN RUHUM
COŞUYOR, SİZE DE OLUYOR MU? ‘ diye sorardı.
-
"Uhud savaşında hazreti Resulullah düşmana yalnız gitti; neye
güveniyordu? Neye sığınıyordu? ALLAH’A DEĞİL Mİ? BEN DE ALLAH’A
SIĞINIYORUM. "

-
Uhud Savaşı’nın planını çizdikten sonra İnönü’ye dönerek şöyle devam
etmiştir: ‘BİR KOMUTAN OLARAK BAK BAKALIM BUNDAN DAHA MÜKEMMEL BİR SAVAŞ
YAPABİLİR MİYDİN?’ ‘..HZ. MUHAMMED’İN HAYATINA AİT BİR KİTABIN TERCÜME
EDİLMESİ İÇİN DE EMİR VERDİM...’ Yakın arkadaşlarından Hafız Yaşar
Okur, Atatürk’ün PEYGAMBER EFENDİMİZ’DEN HER ZAMAN BÜYÜK TAKDİRLERLE
BAHSETTİĞİNİ ve O’nun yaşadığı yıllar için hep ‘HZ. PEYGAMBER’İN ZAMAN-I
SAADETLERİNDE...’ şeklinde saygı ifadeleri kullandığını aktarmıştır.
-
"Cedlerimizin, Selahaddin’in idaresi altında, uğrunda Hıristiyanlarla
mücadele ettikleri topraklarda yabancı hakimiyet ve nüfuzunun tahtında
bulunmasına müsaade etmeyeceğimizi beyan edecek kadar bugün, ALLAH’IN
İNAYETİ İLE KUVVETLİYİZ. Avrupa bu mukaddes yerlere temellük etmek
(sahiplenmek) için yapacağı ilk adımda bütün İslam aleminin ayaklanıp
icraata geçeceğine şüphemiz yoktur."
-
“Halbuki elhamdülillah hepimiz Müslümanız, hepimiz dindarız...” (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II sayfa 131.)
-
"Bilhassa bizim dinimiz için herkesin elinde bir ölçü vardır. Bu ölçü
ile hangi şeyin bu dine uygun olup olmadığını kolayca takdir
edebilirsiniz. Hangi şey ki akla, mantığa halkın menfaatine uygundur;
biliniz ki o bizim dinimize de uygundur. Bir şey akıl ve mantığa,
milletin menfaatine, İslam'ın menfaatine uygunsa kimseye sormayın. O şey
dinidir. Eğer bizim dinimiz aklın mantığın uyduğu bir din olmasaydı
mükemmel olmazdı, son din olmazdı." (Atatürk'ün S.D. II, 1923, s. 127)
Aucun commentaire:
Enregistrer un commentaire